NEDEN P4C ?

Günümüz eğitim modeli, bir öğretmen tarafından öğrenciye bilgi aktarmak üzerine kurulmuştur. Öğrenci bilgi üreten değil, hazır bilgileri alan konumundadır. Günümüzde bilgiye ulaşmak kolaylaşmışsa da ulaşılan bilginin doğruluğu ve geçerliliğinin farkında olmak için düşünme becerilerimizin aktif olması büyük önem taşır.
Dünya Ekonomik Forumu (WEF) önümüzdeki yıllar için iş dünyasında beklenen yetkinlikleri şu şekilde sıraladı; yeni koşullara ayak uydurabilme, adapte olabilme, belirsizlikle başa çıkabilme, eleştirel düşünme, problem çözme ve esneklik gibi kendi kendini yönetme becerileri ve takım çalışması .Bu beceriler bizi hızla değişen dünyayı anlama ve anlamlandırma da bir adım öne taşıyacaktır. Hiç şüphesiz bu becerilere çocukların şimdilerinde ihtiyaçları vardır.
Dinleme, konuşma ve sorgulama ekseninde bir grupla yürütülen P4C soruşturmalarının dayanağı bu istenilen yetkinliklerin oluşmasına yöneliktir.
İnsan sosyal bir varlıktır, var olduğumuz dan bu yana çok uzun yıllar birbirimizle iletişim içinde ürettik, çocuklarımızı birlikte büyüttük. Aydınlanma , ardından gelen sanayi devrimi ve modernleşme ile birlikte bireysel başarı ön plana çıkarak, kollektif çalışma alışkanlıklarımızı yitirdik. P4C metodolojisinde kaybettiğimiz bu alışkanlığımıza kavuşup, birlikte düşünme ,fikir yürütme ve üretme fırsatını yakalıyoruz.
Çocuklara hakları olanı vermektir P4C . Eglantyne Jebb tarafından 1923 yılında yayımlanan Çocuk Hakları Bildirgesi en çok ülkenin katılımıyla imzalanmış belge olma özelliği taşır. Maalesef çok sayıda ülkenin bu belgeyi imzalamış olması çocuklara sahip olmaları gereken hakları kullanmalarına sebep olamamıştır. Hakların var olması önemli olmakla birlikte daha önemli olan bu hakların yaşamda karşılık bulabilmeleridir. Türkiye’nin de 1989 yılında imzaladığı Çocuk Hakları Belgesinin 13. Maddesi çocuğun düşüncesini özgürce açıklama hakkına sahip olduğunu söyler .Düşünceleri özgürce söyleme hakkı aynı zamanda yargılanmadan dinlenme hakkını da beraberinde getirir.P4C soruşturmalarında çocuk kendine yargılanmadan dinleneceği bir alan bulmuş olur.
Thomas E. Jackson ‘ın dediği gibi konuşan herkes dinlenilmeyi hak eder .P4C soruşturmalarında aktif dinleme vardır, -mış gibi değil anlamak üzere dinlenir ve neden öyle düşündüğü ile ilgili sorular sorulur .Bu sorularla kişi kendi akıl yürütme yollarını kavrar. Arkadaşlarından farklı yollar öğrenir.
Soruşturan toplulukta her bir birey düşünce ve deneyimlerini paylaşarak topluluğa katkı sağlar. Bakış açısını genişleterek kavramsal esnekliğe sahip olur.
Soruşturan topluluk bir nevi mikro toplumdur. Süreç içinde kazanmış olduğu deneyimler ona tüm hayatı boyunca rehberlik edecektir.
İoanna Kuçuradi okul öncesi, ilk öğretim ,orta öğretim ve üniversitede görülecek haftada 1 saatlik Felsefe dersinin yıllar içinde ahlaki yönden gelişmiş yepyeni bir toplum yaratabileceğine inanır.